top of page

Bipolar Tanısı Aldıktan Sonra Sorduğum İlk Soru: Ben Kimim?

  • Yazarın fotoğrafı: adsizbipolar
    adsizbipolar
  • 28 Eki 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Kas 2024

Aklım çok sık karışıyor ve çerçevelerimi sabit tutmakta bazen zorlanıyorum. Bu yüzden maalesef aklıma gelen şu sorudan bazen kurtulamıyorum: “Ben kimim?”

 

Tanım konduktan sonra ve düzenli tedavime başlayınca stabil kalmaya başladım. Biraz aşağı – yukarı dalgalanmalar olsa da bir sınırda tutulabiliyordu.

 

Tanımı koyan doktoruma sormuştum: “Şu anda ben hangi haldeyim?”

“Bu normal halin” demişti. “Normal halinle tanışman ve hayatı bu şekilde tekrar anlamlandırman gerekiyor.” Diye eklemişti. O gün yanından çıktım ve “Ben kimim?” sorusuyla baş başa kaldım. 29 yaşımda tanım konulana kadar inişlerle çıkışlarla geçen bir ömür. Sonra biri çıkıyor ve sana diyor ki: “Hayır, sen aslında busun, tanıştırayım...”

 

O zamanki terapistimle olan seanslarımın bir tanesinde “Ben hangisiyim?” diye sordum. “Zevki doruklarına kadar yaşayan, yaptıklarına tutkuyla sarılan, yaratıcı, üretken, yüksek yaşam enerjisine sahip, cinselliği adeta bir ritüele çeviren tutkulu adam mıyım? Yoksa yaşamayı hak etmediğini düşünen, sevdiklerine acı verdiği için kendini cezalandıran, iyi giden şeylerden bir anda vazgeçerek kendi hayatını sabote eden, güneşten bile saklanmak isteyen adam mıyım?”

Bana “İkisi de sensin.” demişti.

 

Nasıl ikisi de ben olabilirdim ki? Şimdi bir de “Normal” olan ben çıkmıştım ortaya. Kendimi yeniden inşa etmekten başka bir çarem kalmamıştı.

 

Doktorum, mani yaşamadığımı, ağırlıklı olarak depresif dönem geçirdiğimi ve yüksek olduğum dönemlerin hipomani olduğunu söylemişti. Ayrıca mix dönemlerimin de olduğunu söylemişti.

“Bana hastalığımı anlatın lütfen.” Demiştim, o  da “Tanınız Bipolar Tip 2 ama hastalığınızı sizin bana anlatmanız lazım.” Diye cevap vermişti.

Açıkçası etkilenmiştim, afili bir cevap vermişti. Doktor bir arkadaşım “Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır.” Demişti bana bir zamanlar. Yani hastalıklar kesinlikle bireysel. Özellikle psikiyatrik hastalıklar tamamen kişinin özelinde şekilleniyor.

 

Bipolar bozukluğu olan herkesin tetikleyicileri, hastalığın kıvılcımını yaratan travmaları, epizotlar arasındaki geçişin tüm ayrıntılarının kişiye özel olduğunu anlamıştım. Bir de bu hastalığa eşlik eden yan sorunlar da oluyor. Mesela bağımlılık sıklıkla eşlik edebiliyormuş. Anksiyete yine sık görülebiliyormuş. Bende ikisi de var.

Terapi sürecimde ise hayatı daha iyi yaşayabilmek için daha derinlere iniliyor, bağlanma sorunları, bilişsel şema düzenlemeleri, vb.

Bipolar hastalarının kesinlikle psikoterapi alması gerekiyor yoksa gelgitlerin şiddeti ile kayalara çarparak parçalanan bir yengeç gibi acı çekmeye devam ediyoruz.

Comments


© 2024 Adsız Bipolar / Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgiler yayın sahibinden izni dışında ve referans gösterilmeden alıntılanamaz. 

Yasal Uyarı: İşbu tanıtıcı site içerisinde yer alan herhangi bir bilgi tedavi amacı taşımamaktadır. Verilen bilgi ve hizmetler internet kullanıcısını bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir. Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka bir doktor tarafından yapılması gereken son derece ciddi bir işlemdir. Her türlü hastalık ve tedavi gerektiren sorunlarınız için lütfen önce doktorunuza danışınız.

bottom of page